Korkunç olayı ilk elden yaşayan bazı görgü tanıklarına göre, Suriye sınırındaki Hatay ilindeki durum çok kritik. Yerel halk, kurtarma ekiplerinin her yere geldiğine dair resmi hükümet raporlarına rağmen, herhangi bir devlet yardımının yolda olmadığını söylüyor. Yardım eksik ve siviller molozları kazmaya başladı. Hava şartlarının kötü olduğunu biliyoruz. Kar yağıyor ve birçok ısınma sorunu var. “Devlet bu bölgeye destek vermese de birçok ülkeden kurtarıcılar yardımımıza gelmeye devam ediyor. Halk olarak kendimizi gerçekten yalnız hissediyoruz. Mümkünse bu bilgiyi iletin, belki paylaşmak bize yardımcı olur.”
Bilgi için editör şunları ekler:
Lucio Caracciolo, Limes’ta “Türkiye’deki felaket Erdoğan’ın planlarını sarsıyor” başlığıyla şöyle özetliyor: “Anadolu’yu sarsan depremin önemli jeopolitik sonuçları olabilir. Mayıs ayında Türkiye Cumhuriyeti’nin zirvesindeki reis’i yeniden teyit edebilecek ya da artık yirmi yıllık saltanatının sonunu getirebilecek seçimlerin sonucu büyük ölçüde depreme verilen tepkiye bağlı.
Başyazısında Caracciolo, Erdoğan’ın gücünün sona ereceği (ya seçimler ya da insan yaşamının doğal akışı nedeniyle ya da muhtemelen dış müdahale nedeniyle) sona ereceği hipotezinden yararlanarak Türkiye’nin liderlik rolünün ne kadar ” Erdoğan’ın kişiliğini genişletti”. Aslında – bize diyor – “Bugün dünyada nispeten sınırlı bir ekonomik, demografik ve bölgesel temelde bu kadar çok güç yayabilen hiçbir devlet kesinlikle yok.”
Bu genel gözlemler, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında üstlendiği arabulucu rolünü hatırlattıktan sonra her zaman soğuk olan Caracciolo’nun şu sözlere odaklandığı makalenin merkezinde biraz sıcaklık buluyor: “Washington için kararlı bir Atlantik ülkesinin Rusya ile Ukrayna arasında, yani Moskova ile kendisi arasında. Hele bu devlet açıkça revizyonist ise. Erdoğan önce Suriye’de sonra Kuzey Afrika’da (Trablus Türkiye’ye geri döndü) devreye girdi, Balkanlar’da bir kez daha nüfuzunu güçlendirdi, son derece etkili insansız hava araçlarını Ukrayna’ya satarken, imparatorluğu genişleyen Azerbaycan da dahil olmak üzere Rusya’ya destek teklif etti, tehdit etti. İsveç’in NATO’ya girmesini engellemek ve Yunanistan’a saldırmak ( “gece aniden varabiliriz”)) resmen müttefik, fiilen bir numaralı düşman. Liste devam edebilir.” Ve sonra “Devam etmesi muhtemel olmayan şey Amerikan sabrıdır” sonucuna varıyor.
Limes’ın müdürü depreme geri dönersek şu sonuca varıyor: “Eğer halkı birkaç hafta içinde depreme verilen tepkinin etkili olduğuna ikna olursa, cumhurbaşkanının yeniden seçilmesi plebisit şeklini alabilir. Aksi takdirde, Erdoğan tahttan çekilmekten kaçınmak için alışılmışın dışında araçlara başvurmak zorunda kalacak.”
Elena Coniglio